Polis Mi Daha Üstün Asker Mi?
Kayseri’nin sabahları biraz hüzünlü olur, biliyorum. Hava soğuk, şehir yeni uyanıyor, insanlar telaş içinde, her şey bir yerlere yetişmeye çalışıyor. O gün, sabah güneşinin zayıf ışıklarıyla birlikte kafamda sürekli dönüp duran bir soruya takıldım: Polis mi daha üstün, asker mi?
Ama bu sorunun cevabı, aslında sadece mantıkla çözülebilecek bir şey değildi. Bunu anlamam için, bir gün önce yaşadığım bir olaya bakmam gerekti.
Bir Gün, Bir Sokak, İki Hayat
Dün akşam, Kayseri’nin en kalabalık caddelerinden birinde yürürken, bir polis memuru ile karşılaştım. O an, sanki etrafımda her şey bir anda durdu. Polis, normalde sokakta sıkça gördüğümüz ama gözden kaçırdığımız biri. Ama o gün, o kişi bana o kadar yakındı ki, onun yüzündeki ifadeyi çok net gördüm. Yorgundu, ama kararlıydı. O sırada aklımda şunlar geçiyordu: “Polis olmak ne kadar zor bir iş… Her gün tehlikelerle yüzleşmek, insanların güvenliğini sağlamak, şehrin her köşesinde kontrol sağlamak…”
Sonra birden, karşı kaldırımdan bir asker geldi. Üniforması, caddede yürürken gururlu bir şekilde dalgalanıyordu. “Asker olmak ne kadar kutsal bir şey,” diye düşündüm. Ama polis? O da aynı kadar değerli.
Yani, ikisi de toplumun güvencesi, ikisi de hayatlarını riske atıyor. O anda kafamda bir soru belirdi: Polis mi daha üstün, asker mi?
Neyse ki o sırada, biraz ileriye gitmemle birlikte, bu iki kişinin yaşadığı hayatın yükünü anlamaya başladım. İkisi de gece gündüz çalışıyordu, ama her biri farklı bir sınavdan geçiyordu.
Bir Olay, Bir An
Birden, bir olay patlak verdi. Bir araba kazasıydı. Ne olduğunu anlamadan, polis memuru hızla o tarafa yöneldi. Araba kaza yapmış, insanlar yardım bekliyordu. O polis, diğerleriyle birlikte hızla durumu kontrol etmeye başladı. O an, tek bir kelime söylemeden sadece bakışlarıyla bize cesaret verdi. “Her şey yoluna girecek,” dedi sanki.
Benim içimde bir anda büyük bir hayal kırıklığı belirdi. Çünkü o polis, o kadar çabuk hareket etmişti ki, kendini tehlikeye atmıştı. Bir insan, ne kadar hızlı ve cesur olabilir? Bu kadar zor bir meslek, bu kadar tehlikeli bir iş. O polis ne kadar değerli bir insan… Ama sonra, aklıma bir asker geldi.
Bir asker, sınırda, vatan için bir savaşta olabilir. Yalnızca tek bir anlık karar, hayatının sonlanmasına yol açabilir. Asker olmak, sadece bu değil mi? İki farklı görev, iki farklı yük. Ama her ikisi de, kendi hayatlarını ortaya koyuyor.
İçimdeki Karşılaşma: Polis Mi, Asker Mi?
Bunu düşünürken, içimde bir tartışma başladı. “Polis mi daha üstün, asker mi?” diye bir soru sürekli kafamda dönüp duruyordu. Polis memuru o kadar hızlı ve doğru bir şekilde müdahale etti ki, ondan gurur duydum. Ama asker de, her an tehlikede olan, bilinmeyene karşı bir güvenlik sağlayan bir kahramandı.
Bir diğer açıdan bakınca, polis her gün insanların yanında, toplumla iç içe. Bir yere giderken “Bu sokakta başıma bir şey gelir mi?” diye düşünmezsin, ama polis her an, her dakika insanların güvenliğini sağlamak için oradadır. Ne kadar önemli bir görev…
Ama asker, sınırda, savaşta. Vatanı korur, savunur. O da bizim için her zaman arka planda bir kahramandır. Yani, o asker de o kadar önemli ve güçlü.
Hayal Kırıklığı ve Umut
İçimdeki kararsızlık giderek büyüdü. Hiçbirini daha üstün göremedim. İkisi de bir şekilde dünyamızı daha güvenli kılıyor. Belki de “üstünlük” meselesi, sadece bir soru işareti. İki farklı yaşam tarzı, iki farklı zorlukla başa çıkma şekli.
O akşam, yavaşça eve doğru yürürken, sabahın o ilk ışıkları bana bir şey anlatıyordu. Hiçbirinin diğerine üstün olduğunu söylemek haksızlık olurdu. Çünkü hem polis, hem de asker, aslında aynı yolda yürüyen, farklı adımlar atmış insanlardı.
O an kafamda bir cevap oluştu: Polis mi daha üstün, asker mi? Bu sorunun cevabı, hayatın ne kadar zor olduğunu anlamaktan geçiyor. Ne polis, ne asker… Her ikisi de özeldir, her ikisi de önemlidir.
Sonuç: Bir Yürek, Bir Görev
Hayat bir görev, bir savaş, bir mücadele. Polis ya da asker fark etmez. Hepimizin kendi yolunda yaptığı bir iş var ve bu iş, bizi biz yapan yolda bir adım daha attırıyor. Kafamda netleşen tek şey şu oldu: Polis de asker de, hayatlarını riske atarak, toplumu güven içinde tutuyorlar.
Her birinin zorlukları farklı olsa da, her ikisi de aynı şekilde değerli ve kıymetli. Ve belki de bazen, üstünlük değil, birlikte güçlü olmak gerekiyor.