Kârlılık Göstergesi Nedir? Tek Bir Sayaçla Şirket Yönetmeyi Bırakın
Açık konuşayım: “İşletmelerde kârlılık göstergesi” dendiğinde tek bir sayıya tapınmak, şirketleri körleştiriyor. CFO sunumlarında parlatılan o tek metrik—ister net kâr, ister EBITDA, ister ROE olsun—çoğu zaman gerçeğin yalnızca bir yüzünü gösteriyor. Bu yazı, kutsallaştırılmış göstergelerin maskesini düşürmek ve tartışma başlatmak için kaleme alındı. Hazır mısınız: Hangi göstergeyi savunuyor, hangisini görmezden geliyorsunuz ve neden?
Kârlılık Göstergesi Ne Demek? (Ve Neden Tek Başına Yetmez)
“Kârlılık göstergesi”, bir işletmenin değer yaratma kapasitesini sayısallaştırmaya çalışan yaklaşımlar ailesidir. Altını çiziyorum: bir aile. Çünkü kârlılık çok boyutludur—muhasebe politikalarından nakit döngüsüne, sermaye maliyetinden risk profilinize kadar her şey sonucu bükebilir. Dolayısıyla tek bir sayaçla “sağlıklıyız” demek, bir resme tek filtreden bakmaktır.
Klasik Göstergeler ve Kör Noktaları
Net Kâr Marjı: “Sonuç” mu, “gürültü” mü?
Net kâr; vergi, finansman ve bir defalık kalemlerle boyanır. Vergi avantajı geçicidir; kur farkı kâğıt üzerinde parlak, nakitte sert olabilir. Net kâra bakarken şu soruyu sorun: “Bu kâr sürdürülebilir mi, yoksa dönemsel bir makyaj mı?”
Brüt Kâr Marjı: Ürün-gerçekliğin ilk aynası
Brüt marj, fiyatlama gücünü ve maliyet disiplinini gösterir ama genel giderleri, AR-GE’yi ve dağıtımın gerçek yükünü saklayabilir. Promosyonlu büyüme brüt marjı yapay şişirir; iade ve iskonto muhasebesi bu aynayı buğulandırır.
Faaliyet Kârı (Operating Margin): Çekirdeğin nabzı, ama…
Esas faaliyeti iyi yakalar; yine de sermaye yoğunluğunu ve nakit dönüş hızını söylemez. Üretim yapan bir işletmeyle yazılım satan bir şirketin aynı faaliyet marjı, aynı “kalitede” değildir.
EBITDA: “Earnings Before Everything” mi?
EBITDA borçlanma, vergi ve amortismanı dışlar. Peki ya sermaye harcamaları (CAPEX) yüksekse? Fabrika yenilemeden, veri merkezi yatırımı olmadan iş dönmüyorsa? EBITDA, nakit gerçeğini maskeleyebilir. Provokatif ama doğru: EBITDA bazen “kâr öncesi hayal”dir.
ROE/ROA/ROIC: Etkileyici oranlar, riskin gölgesinde
Özkaynak kârlılığı (ROE) kaldıraçla şişebilir; aktif kârlılığı (ROA) varlıkların yaşına ve yeniden değerleme politikalarına duyarlıdır. Sermaye Maliyeti’ni (WACC) aşmayan ROIC, kârlı değil sadece meşguldür. Sorun: “Getiri, risk ve sermaye maliyeti üçlüsünü beraber okuyor muyuz?”
Serbest Nakit Akımı (FCF): Nakit yalan söylemez—ama takvimi önemser
FCF güçlü bir çıpa; yine de mevsimsellik, stok politikası ve tahsilat koşulları yüzünden tek dönemde yanıltabilir. Bir yıl pozitif, diğer yıl büyük yatırım nedeniyle negatif olabilir. Trendi okumadan hüküm vermek hatadır.
Neden Tartışmalı? Muhasebe, Enflasyon ve Teşvikler
- Muhasebe politikası elastikiyeti: Gelir kaydı zamanlaması, stok değerleme (FIFO/LIFO), AR-GE’nin giderleşmesi veya aktifleştirilmesi oranları kârlılığı dramatik değiştirir.
- Enflasyon ve kur: Enflasyonun yüksek olduğu ortamlarda nominal kâr artışı gerçek kârlılık anlamına gelmez; satın alma gücü eriyebilir.
- Teşvik yanlılığı: Primler “EBITDA hedefi”ne bağlandığında, ekipler kolay şişebilen kalemlere yüklenir. Oyun teorisi sahneye çıkar.
Gerçek Ölçüm: Panel Mantığıyla Kârlılık
1) Birim Ekonomi (Unit Economics) — “Her satış kârlı mı?”
Katkı payı, müşteri edinme maliyeti (CAC), yaşam boyu değer (LTV) üçlüsü olmadan büyüme ham hayaldir. LTV/CAC 3’ün altındaysa, pazarlama motoru para yakıyor olabilir.
2) Nakit Dönüş Süresi (Cash Conversion Cycle) — “Kâr ne zaman nakde dönüyor?”
Stok günleri + alacak günleri − borç günleri; bu sayıyı kısaltmadan kârlılığın değeri düşer. Nakit, işletmenin oksijenidir.
3) ROIC – WACC Farkı — “Ekonomik kâr var mı?”
Getiri sermaye maliyetini aşıyorsa, gerçekten değer yaratıyorsunuz demektir. Aşmıyorsa, “kârlı” görünen iş aslında servet tüketiyor olabilir.
4) FCF Verimi ve Kalitesi — “Kâğıt üzerindeki değil, cebindeki kâr”
Serbest nakdin sürdürülebilirliği, tek seferlik satışlarla değil, tekrarlayan modelin (abonelik, servis, yedek parça) gücüyle ölçülür.
Provokatif Sorular: Kendi Göstergenizi Sorgulayın
- EBITDA’nız parlak ama CAPEX planınız olmadan işiniz ayakta kalabilir mi?
- Net kârınız yüksek; peki alacak devir hızı neden düşüyor?
- ROE artıyor; bu, kaldıraçla mı yoksa operasyonel verimle mi?
- Brüt marjınız iyi; iadeler ve iskontoları yeterince muhasebeleştiriyor musunuz?
- “Ayarlamalar” (adjusted) olmasa kâr hâlâ kâr mı?
Vaka Merceği: Aynı Rakam, Farklı Hakikat
Perakende
Brüt marj düşük olabilir ama stok devir hızı yüksekse nakit makinesi gibidir. İade oranı ve kira yükü kârlılık gerçeğini belirler.
SaaS
Brüt marj yüksek, fakat LTV/CAC ve net dolar bazlı yenileme (NDR) zayıfsa, “güzel” EBITDA yarın buharlaşabilir. Destek ve altyapı ölçeklendikçe marjlar gerçek yüzünü gösterir.
Sanayi
Faaliyet kârı istikrarlı, ama ROIC WACC’ı geçmiyorsa, sermaye kilitli kalıyordur. Ekonomik kâr yoksa, büyüklük sadece ego şişirir.
Sonuç: Göstergeler Pusula, Kaptan Sizsiniz
Kârlılık göstergesi, tek bir sayı değil; bağlama göre ağırlıklandırılan bir paneldir. Yönetim cesareti; popüler metrikleri değil, doğru metrik karışımını savunur. “Ölçtüğün şey olursun.” Öyleyse, neyi ölçtüğünü bir kez daha düşün: Nakit, risk, zaman ve sürdürülebilirliği aynı çerçevede görmeyen her rapor, sizi yanlış limana götürebilir.